FIFA 20 Yaş Altı Dünya
Şampiyonası bu yıl ülkemizde düzenleniyor. Eminim son derece güzel maçlar
izleyeceğiz ve gelecekte adından söz ettirecek birçok yıldız adayını da görme
şansımız olacak. Bu yazımda İstanbul grubunda yer alacak olan İspanya 20 Yaş
Altı takımına göz atmak istiyorum.
İspanya takımı turnuvanın en
önemli favorilerinden biri olarak Türkiye’de yer alacak. Geçen yaz Avrupa 19
Yaş Altı şampiyonasını kazanan 93-94 kuşağında son derece önemli yetenekler
var. Burada takımın artıları ve eksileri üzerinde durmak ve yine size maçları
takip ederken dikkat etmeniz gereken bazı isimlere değinmek istiyorum.
İspanya takımı özellikle hücum
hattında önemli yetenekleri bünyesinde barındırıyor ancak geçtiğimiz yaz gelen
şampiyonlukta takıma önemli katkı sağlayan Kepa Arrizabalaga’ya değinmeden
geçemeyiz. Basklı kaleci takımın kuşkusuz en önemli isimlerinden biriydi ve
gelecekte İspanyolların “Yeni Casillas”ı olabilecek potansiyelde. Ne var ki
sakatlığı nedeniyle O’nun yer alamayacak olması İspanyol takımının en büyük
handikaplarından biri olacak. Çünkü gerek Racing’li kaleci Sotres gerekse de
Villarreal’li Adrian Ortola Kepa’dan geride isimler.
İspanya’nın kaledeki bu
eksikliğinin yanı sıra yine savunmanın solunda 1995 doğumlu olmasına rağmen
geçen yaz da bu ekip içinde yer alan ancak bu sezon ortasında yaşadığı talihsiz
sakatlık nedeniyle bu turnuvada yer alamayacak Barça’lı Alejandro Grimaldo’nun
eksikliği de önemli. Yine de Valencia’lı bir başka 1995 doğumlu Jose Luis Gaya
bu yeri doldurabilecek çapta bir isim.
İspanya’nın savunması ise bana
göre takımın en önemli sorunu gibi görünüyor. Çünkü göbekte oynayan isimler 21
yaş altı takımında yer alan Inigo Martinez ve Bartra gibi isimlerden çok
gerideler. Buradaki değişmez isim Real’li Derik Osede. Hızlı ve yetenekli bir
savunmacı, çok uzun da olmamasına rağmen hava hakimiyeti de fena değil ve
hücumda gol tehdidi de olabilir. Partneri ise Sevilla’lı Israel Puerto. Diğer
alternatif de Real Madrid’li Llorente. Athletic’li Ramalho ise buradaki bir
başka eksik. Savunmanın göbeğindeki bu isimler takımın geri kalanına göre biraz
daha alt seviyede görünüyor. savunmanın sağı ise savunma hattının kesinlikle en
iyi yeri. Çünkü buradaki iki isim de hem yetenekli hem tecrübeli. Celta’lı
Jonny geçen yaz ki şampiyonada Manquillo’nun ilk maçta sakatlanması üzerine
forma giymeye başlamış ve etkili olmuştu. Bu sezon Celta ile A takımda oynayan
Jonny birçok maçta yer aldı ve oldukça tecrübe kazandı. Buradaki asıl isim ise
Atletico’lu Manquillo. Juanfran’ın olmadığı zamanlarda A takımda yer alan 1994
doğumlu, yetenekli oyuncu tam bir bek. Hem hücumda hem de savunmada komple bir
oyuncu izlenimini veren Javier Manquillo dikkatle izlenmesi gereken bir oyuncu.
İspanya’nın en önemli hattı
hücuma dönük orta saha ve hücum hattı ama oraya geçmeden önce orta sahaya da
değinelim. Sevilla’lı Campana hem La Liga hem de Milli seviyede tecrübeli sağlam
bir oyun kurucu. Hem defansif hem de ofansif özellikleri ideale yakın. Biraz
ağır olması en büyük dezavantajı. Campana’nın yanı sıra bu bölgedeki diğer isim
ise 94 kuşağından Atletico’lu Saul Niguez. Ağabeyi Aaron Niguez’de genç
yaşlarda yıldızı parlamış ama sonrasında istenileni verememişti. Saul ağabeyi
gibi ofansif bir oyuncu değil ama daha komple bir oyuncu. Çok sağlam, çok koşan
ve teknik kapasitesi de iyi bir oyuncu. Oldukça da tecrübeli bu seviyede.
İspanya takımının bundan sonra bahsedeceğim diğer bütün oyuncuları ise ofansif.
Sadece Valencia’lı Bernat sol kanatta hem geride hem de ilerde oynayabilecek
bir isim. Kısa ve hızlı bir oyuncu. Yeni bir Alba olur mu diye Valencia
üzerinde duruyor.
Levante takımında bu sezon La
Liga’da büyük çıkış yapan Ruben Garcia ismi bu turnuvada da dikkatle takip
edilmesi gereken bir isim. Hızlı, teknik ve şutları isabetli bir oyuncu. Bu yaş
grubu için de tecrübeli diyebiliriz. Racing’li Jairo ise gole dönük bir oyuncu
ve kanatlarda da oynayabiliyor. Gol vuruşu iyi bir oyuncu. Ben genelde ikinci
yarılarda düşüleceğini kanısındayım. Athletic’li Aketxe ise üçüncü kaleci Yanez
ile birlikte bugüne kadar takımda izlemediğim iki isimden biri. Hakkkında çok
bir şey söyleyemeyeceğim ama takımın as oyuncularından biri değil.
Gelelim İspanya’nın asıl gücüne.
Suso, Oliver Torres, Denis Suarez, Gerard Deulofeu, Jese Rodriguez ve Paco
Alcacer. Muhteşem altı futbolcu ve hepsi de geleceğin büyük yıldız adayları.
Aynı anda bu takımda olmaları İspanya’nın en büyük artısı. Hepsi ayrı birer
yazı hak ediyor ve zaten sitemizde bu yazılardan bazılarını bulabilirsiniz.
Burada onlara az da olsa değineceğim.
Liverpool’la bu sezon birçok maça
çıkan Suso, çok önemli bir orta saha oyuncusu. Cadiz’den 15 yaşındayken Ada
yolunu tutan Suso, gününde olduğunda takıma büyük katkı sağlar. Dikkatle
izlenmesi gerekiyor. Oliver Torres ismi bu sezon daha çok zikredildi. Atletico
Madrid’le bu yıl birçok maça çıkan 94’lü Oliver giderek olgunlaşan bir orta
saha oyuncusu. En önemli artısı diğerlerine göre hücum yeteneklerinin yanında
savunmaya da yardımcı oluşu. Bana göre mükemmel bir oyuncu olacak ve eminim
İstanbul’daki futbolseverler böyle bir ismi izledikleri için çok şanslı
olacaklar.
Denis Suarez de Ada yolunu
tutmuştu iki sezon önce. Celta’dan City’e giden Denis, Real ve Barça’yı
redederek bunu yapmıştı. Tam bir 10 numara. Önemli yetenek. Kadrodaki bu bolluk
yüzünden daha çok ikinci yarılarda tercih edilecek olsa da yedekten gelip
önemli işler yapabilir. Kadrodaki en bilindik isim mutlaka Barça’lı Deulofeu’dur.
Çocukluğundan beri izlenen ve ne zaman büyük yıldız olacak diye beklenen bir
yetenek. Hızı, sürati, gol vuruşları, çalımları ile turnuvanın en büyük birkaç
yıldız adayından biri. Barça B takımında bu sezon 20’ye yakın gol attı. Tek
kusuru ise tanıdık, topu biraz çok seviyor. 17 numara ile yer alacak.
Jese Rodriguez’i daha önce
görmeyenler ise Ronaldo’yu mu izliyoruz diyebilirler. Hızı, koşu stili, vuruş
stili ile birçok açıdan Ronaldo’ya çok benziyor. Büyük yetenek ve geçen yaz da
attığı gollerle gol kralı olmuş ve takıma büyük katkı vermişti. Bu sezon
Segunda Division’da 22 gol atarak Butragueno’ya ait rekoru da egale etti.
Takımın 10 numarasıdır dikkatle izleyin. Son olarak ise takımın tek klasik
santraforu olan Valencia’lı Paco Alcacer’den bahsedelim. Alt yaş düzeylerinin
önemli golcüsü. Umarım sonu Bojan gibi olmaz ama Paco çok komple bir santrafor.
Bu sezon Getafe’de çok istenilen seviyeye gelememiş olsa da çok önemli bir
golcü olacak.
Eminim ki yazacak çok daha şey
vardı bu takım için ama daha fazla yazıyı uzatmak istemiyorum. Turnuva boyunca
yine bol bol değinerek, analizler yapmaya çalışacağım. İstanbul’da yaşayanları
bu yetenekleri mutlaka izlemelerini önemle tavsiye ederek, yazımı noktalıyorum.
İyi Seyirler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder