Farklı zamanlarda bu konuya
değinmiştim. Dünya Kupasında İspanya’nın yaşayacağı bir başarısızlık halinde de
tekrar değinme olasılığım var diye düşünüyorum. Yazıyı yazmayı bir hafta önce
Euro 2016 kuraları çekimini izlerken Serdar Ali Çelikler’in söylediği
“İspanya’nın çıkmasını isterim çünkü İspanya Dünya Kupası sonrası düşüşe
geçecek” sözleri üzerine karar verdim. Gerçekten böyle mi olacak. Serdar Ali
Çelikler haklı mı? Neden bu tespit yapılıyor ve bu tespitin dayanakları ne kadar
mantıklı, bunları analiz etmek istedim.
Serdar Ali Çelikler’in beyninin
içinden bu konuyla ilgili neler geçti tam olarak bilmem mümkün değil kuşkusuz.
Ancak O ve O’nun gibi düşünen insanların böyle bir kanıya varmalarını sağlayan
birkaç etken olduğunu düşünüyorum. En temel argüman kadronun temelini oluşturan
ve 2006 yılından bu tarafa 8 yıldır bir arada oynayan oyuncu grubunun
yaşlanmaya başlayışı ve çok büyük başarıların ardından eski tutkularının
olmayışı. Bu argümanı güçlendiren ise iki temel neden görüyorum. Birincisi
kadronun çoğunu oluşturan Barcelona’nın son iki sene içerisinde ciddi bir
gerileme halinde oluşu ve oynadıkları oyunun daha kolay alt edilir hale gelişi.
İkincisi ise geçen yaz Konfederasyonlar Kupasında İspanya’nın kötü futbolu ve beraberinde
final maçında Brezilya karşısında darmadağın olup 3-0 mağlup olmasıydı.
Evet bu kadro önemli başarılar
kazandı ve yaşlanmaya da başladı. Ne var ki tutkularını kaybettiklerini çok
düşünmüyorum. Eminim ki Brezilya’da kupayı kaldırmak; bu oyuncu grubunun çok
fazla isteyeceği ve bunun için büyük çaba sarf edecekleri bir şey olacak.
Konfederasyonlar Kupasındaki kötü oyununun Dünya Kupasına ise emsal teşkil
etmeyeceğini hatta oynanan kötü oyunun oyunculara bir ders olarak, Brezilya’da
katkı vereceği düşüncesindeyim.
Bu görüşü güçlendiren ve benim de
hak verdiğim Barcelona’nın ve oyuncu grubunun yaşadığı düşüş. Bu İspanya için
kritik. Barça’lı oyuncular 2012’deki seviyelerinin daha altında görünüyorlar.
Bununla alakalı olarak da İspanya takımının oynadığı futbolda bazı yenilikleri
henüz getirememiş olması da bir başka handikap. Burada da temel sorun forvet.
Bunun çözümü için de Diego Costa, Milli takımda düşünüldü. Bunun, bu açmazı
giderebilecek bir hamle olarak düşünebiliriz.
Peki İspanya düşüşe geçip eski
günlerini aratacak mı? Bunun olması için her zaman iddia ettiğim gibi alttan
iyi jenerasyonların gelmemesi gerekir. Burada ise İspanya’nın çok net
gerçeklikleri var. İspanya son iki U21 şampiyonu. Son iki Avrupa U21 şampiyonu
olan jenerasyonların da olduğu U19 düzeyinde 2011 ve 2012 şampiyonu da onlar.
Yine benzer şekilde U17 düzeyinde de 2007 ve 2008 şampiyonu İspanya. Özellikle
91-92-93 jenerasyonunda İspanya’nın elinde çok güçlü oyuncular var. Bugün
20-21-22 yaşlarında olan bu oyuncuların İspanya’nın 2014 sonrasındaki
kadrosunun temelini oluşturacakları da aşikar.
İspanya 2011’de U21 şampiyonu
olurken; Azpilicueta, Javi Martinez, Alvaro Dominguez, Adrian Lopez, Dani
Parejo, Bojan Krkic, Juan Mata, Martin Montoya, David De Gea, Ander Herrera,
Thiago Alcantara, İker Muniain gibi bugün bazıları Milli takım seviyesinde olan
ve Avrupa futbolunda adlarını sık duyduğumuz birçok isme sahipti. Yine 2013
şampiyonu olan İspanya kadrosunda ise De Gea, Montoya, Thiago, Muniain gibi bir
önceki turnuvada şampiyon olan oyuncuların yanı sıra İsco, İllarramendi,
Carvajal, Canales, Koke, Morata, Sarabia, Alberto Moreno, Bartra, İnigo
Martinez, Rodrigo gibi önemli yıldız ve yıldız adayları kadroda yer aldı. FIFA
U20’de her ne kadar şampiyon olamasa da turnuvanın en iyi takımı olan İspanya
kadrosunda Jese, Suso, Oliver Torres, Saul, Manquillo, Denis Suarez, Bernat,
Deulofeu ve Paco Alcacer gibi her birinden ayrı ayrı önemli başarı hikayeleri
beklenen oyuncular yer aldı.
Geçtiğimiz günlerde Lopetegui
İspanya U21 kadrosunu açıkladı. 1992-1994 doğumlu oyuncular arasından oluşan
kadroda; Arrizabalaga, Pacheco, Amat, Derik Osede, Carvajal, Alberto Moreno,
Sergi Gomez, Muniain, İsco, Saul, Deni Suarez, Sergi Roberto, Ruben Pardo, Sarabia,
Deulofeu, Morata ve Jese’den oluşan bir kadro seçildi. Suso, Paco Alcacer,
Oliver Torres, Ruben Garcia, Ayoze Perez, Carles Gil, İgnasi Miquel, Marc
Muniesa, Jose Rodriguez, Javi Manquillo, Alejandro Grimaldo, Pedro Mbiang gibi
isimler ise kadroda yer almadı. 94 sonrası oyuncu grubundan ise burada daha
bahsetmiyorum bile.
2014 sonrasında Milli takım
seviyesine 1-2 yıl içinde gelecek olan ve halen milli takım seviyesinde olan;
kalede De Gea, Arrizabalaga, sağbekte Manquillo, Carvajal, Montoya, solbekte Alberto
Moreno, Bernat, Grimaldo savunmada İnigo Martinez, Bartra orta sahada Pardo,
Sergi Roberto, Sarabia, Koke, İsco, Thiago, Suso, Oliver, Jose Rodriguez, Saul,
Denis Suarez hücumda ise Jese, Morata, Muniain, Deulofeu, Paco Alcacer, Rodrigo
gibi çok önemli oyuncu grubuna sahip.
Yukarıda bahsettiğim oyuncuların
hemen hemen hepsi oldukça popüler ver her birinden beklentiler büyük. Böyle bir
geleceği olan İspanya’nın düşüşe geçeceğini iddia etmek peki ne derece mantıkla
uyuşuyor? Yine değinilmesi gereken bir başka nokta ise İspanya’nın elinde hala
uzun süre en azından 2018’i de görebilecek oyuncuların olduğu bir kadro var.
Casillas, Reina, Valdes, Ramos, Pique, Albiol, David Silva, Cazorla, İniesta,
Negredo, Soldado, Llorente, Navas, Fabregas, Mata, Javi Martinez, Azpilicueta,
Monreal gibi bazılarının 1-2 bazılarının ise en az 3 turnuva daha görebilecek
bir kadrosu var.
Büyük başarıları devam ettirmek
ve özellikle bunların ardından yenilerini getirmek her zaman zordur. Özellikle
alttan iyi jenerasyonlar gelmez ise çöküş de kaçınılmaz olur. Ben İspanya için
böyle bir sorun hiç görmedim. 2006 sonrasında İspanya Dünya Futboluna sadece
Milli seviyede değil alt yaş seviyesinde de ambargosunu koydu. Bu da onları en
azından 10 yıl daha en üst seviyelerde olmalarını sağlayacaktır. Bu belki her
zaman şampiyonluk olamayacaktır kuşkusuz ama İspanya, Dünya’nın en iyisi olmaya
uzunca bir süre daha aday.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder