İspanya dün gece, Dünya Kupası H grubundaki ikinci maçında
Honduras ile karşılaştı ve sahadan 2-0’lık bir sonuçla galip ayrıldı. Dün
akşamki Del Bosque’nin İspanya’sı son üç yılda izlediğimiz en kötü İspanya’ydı.
Gruptaki ilk maçında İsviçre karşısında maç boyunca oyunu
kontrol altında tutmasına rağmen, şansız bir gol yiyen ve istediği golü bir
türlü atamayan İspanya ikinci maçında, Torres ve diğer bütün futbolcuların maç
öncesi demeçlerine rağmen, kendi futbol anlayışlarından uzak bir kadro ve oyun
ortaya koydular.
Maça; kalede Casillas, savunmada Ramos, Puyol, Pique,
Capdevila, orta sahada üçlü bir orta saha bloğu; Xavi, Busquets, Xabi Alonso,
sağ tarafta Navas, solda David Villa, ilerde ise Torres ilk 11’yle başlayan
İspanya takımı alıştığımız sürekli pas yapan oyununu sergilemedi. Kaleye daha
çabuk inmeyi planlayan Del Bosque, sol kanatı göz ardı ederek bir oyun planı
çizmişti.
Dünkü İspanya, son yıllarda izlediğim en keyifsiz
İspanya’ydı. Zayıf rakibi karşısında beklenen tempodan çok uzaktılar. Çok
sayıda gol pozisyonuna girdiler, çok gol kaçırdılar fakat oyun anlayışları,
maçtaki istekleri hiç bildiğimiz İspanya gibi değildi. Ayrıca grup
birinciliğini garanti altına alabilmek için çok sayıda gol atabilirlerdi bu
maçta.
Gelelim Del Bosque’ya. İspanya gibi bir takımı devraldı ve
bu takım üzerinde gereksiz oynamalarda bulunmadı. Avrupa şampiyonu olan
İspanya’yı hatırlayalım. Savunmanın önünde Senna, O’nun önünde İniesta, Xavi,
Silva’lı üçlü bir blok ve bu grubun önünde Torres ve Villa ikilisi. Del Bosque
bu harika organizasyonda yapacağı tek şey Torres ya da Villa yokken tıpkı
Aragones’in yaptığı gibi Fabregas’ı koymak, Senna yerine de Alonso’yu
oynatmaktı. Aragones’in takımından çok büyük bir şansı daha vardı Del
Bosque’nin o da, Aragones’in iki sene önce sahip olamadığı Pique gibi harika
bir savunma oyuncusuna sahip olmak.
Del Bosque ise Torres’in yokluğunu adeta fırsat bilip, iki
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder